Milli mücadele yıllarında olduğu gibi, bugün de içeriden ve dışarıdan tezgâhlanan, milli varlığımızı ve bütünlüğümüzü hedef alan saldırılarla karşı karşıyayız. Millet olarak uluslararası karanlık mahfillerin dehlizlerinde planlanan oyunun farkındayız. Millet olma şuurunu daha kararlı, daha kucaklayıcı, daha kuşatıcı, herkesi içine alan bir ruhla sürdürmeliyiz. Bu yüksek ideale inançları, tasaları, kıvançları, sevgi ve kederleri, aynı potada yoğrulmuş ve aynı istikamette doğrulmuş insanlarla ulaşılabilir.

Milli ve manevi değerlerimizle bezeli Cumhuriyetin kurucu ruhunu bugün de canlı ve diri tutmalı; insan hak ve hürriyetlerine daha saygılı, demokrasisi standart bulmuş, hak ve özgürlüklerin önündeki engellerden arınmış kamusal bir yapı için hepimiz sorumluluk üstlenmeliyiz. Aynı coğrafyanın bin yıllık desendeki farklı motifleri olarak farklılıklarımızı ayrılık ve aykırılık olarak değil, kültürel zenginlik ve milli servet olarak görmeli, bizi birbirimize kenetleyen, birlik ve beraberliğimizi güçlendiren bir fırsat olarak değerlendirmeliyiz.

Önümüzdeki dönemin, devletle milletin kucaklaşmasının kurumsallaşacağı sağlam adımların atıldığı, herkesi kucaklayan sivil bir anayasa yapıldığı, demokratik kazanımların kalıcılığının sağlandığı ve milli iradenin etkinliğinin kaim kılındığı bir dönem olmasını temenni ediyoruz.

Bu duygu ve düşüncelerle, milletimizin Cumhuriyet Bayramı’nı kutluyor, özgürlüklerin ve huzurun hâkim olduğu, birlik ve beraberliğin güçlendiği, kardeşlik ikliminin hâkim olduğu nice yıllar diliyoruz.’