Son günlerde ortalık toz duman. Ak Parti hükümeti Dersanelerin yapılandırılması yönünde çalışma yapmaya başladı. Ama Cemaat ortalığı tabiri caizse birbirine kattı. Dersanelerin kapatılmaması ile ilgili olarak düzenlenen bir basın toplantısına katıldım. Yaklaşık 40 Sivil Toplum Örgütünün temsilcilerinin hazır bulunduğu söylenen toplantı oldukça ilgimi çekmişti. Ama katıldıktan kısa bir süre sonra daha da ilgim arttı. Önümüze konulan konuşma metni ve katılımcıların listesi dikkat çekiciydi. Orada hazır bulunduğuna inanmamızın beklendiği STK temsilcilerine soru sormak için hazırlık yaptığım esnada, açıklama metnini okuyan STK temsilcisi “soru alamayacağız, süremiz kısıtlı”dedi. Sürenin neden kısıtlı olduğunu öğrenmek istediğimde, bir çok STK temsilcisinin Memur olduğu ve mesaiye yetişeceğini, bu yüzden kısa tutulduğunu öğrendim. Soracağım soruların hepsini unuttum ve aklıma bir soru takıldı. ‘Hem Memur olacaksın hem STK yöneticisi olacaksın hemde sana bu hakları veren Ak Parti hükümeti hakkında ultümatom gibi acıklamalar yaparak, üstü kapalı tehditler savuracaksın. Bu nasıl bir adalet anlayışıdır?’ Acaba bu soruyu sorsam beni günah keçi ilan edip taşlarlarmı çok merak ediyorum. Kısa ve öz bir kaç sorum olacaktı fakat 657 ye tabi olup mesaiye yetişmesi gereken sevgili STK temsilcilerinin vakti olmadı. Şimdi burdan soruyorum;
1- 28 Şubat döneminde burada bulunan STK temsilcileri dersanelerle ilgili duyduğu kaygıyı İmam Hatip Liseleri için duydularmı?
2- Geçmiş hükümet dönemlerinde de şuanki tepkinizi STK lar olarak ortaya koyma hürriyetini varmıydı? Vardıysa Başörtüsü zulmüne karşı neden bugünkü gibi bir tepki vermediniz?
3- Mavi Marmara baskınında şehit olan vatandaşlarımız için “otoriteye karşı durmamalıyız” dedinizmi? Eğer dediyseniz Türkiye Cumhuriyeti 61. Hükümetini Otorite olarak kabul etmiyormusunuz?
4- Dersaneler kapanırsa Eğitim Kalitesi düşecek ve Takviye eğitim sağlanmayacak diyorsunuz. Takviye eğitimden kastınız ve Kaliteli insan yetiştirmekten kastınız Cemaate eleman yetiştirememekmi?
5- Hem ticari işletmelere kilit vurulamaz diyorsunuz hemde eğitim için dersaneler şart diyorsunuz. Dersaneler ticari işletmemi yoksa eğitim kurumumu? Burdan sağlanan rantı kaybetmek sizi neden bu kadar rahatsız ediyor?
Aslın bu soruları daha da çoğaltabilirim. Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın mantığı ile bu işi yapanlar mutlaka Eğitim Kurumlarından el çektirilmelidir. Benim şahsi görüşüm Sınav sistemi değişinceye kadar Dersaneler kapatılmamalı, ama; ben merkezli ve kendine kaliteli insan! yetiştirme mantığı ile işletilmemelidir.
Hükümete bayrak açan STK lar; elinizi vicdanınıza koyun ve bir kez daha düşünün. Acaba Ak Parti hükümetinin verdiği bu özgürlükleri ve hakları hangi hükümet yada yönetici size tanıdı. El insaf..
Son görev olarak burdan 40 a yakın STK yı Arakan'da veya Suriye'de müslümanların çektikleri zulümle ilgili bir araya gelmeye davet ediyorum.
Ferhat Koç