Kale - Uygarlık - Kültür – Grafik

Son günlerde en çok konuşulan konuların başında Karaman’ın tanıtım meselesi geliyor. Karaman’a hizmet etme arzusunda olan herkesin genel olarak bu konuya bir ilgisi söz konusu. Bu ilgi fuar alanlarında yapılacak etkinliklerden öteye taşınmalı. Planlı olmalı ve uzun bir sürece yayılmalı. Bir planlamaya dahil olmayan işler cılız bir ses olmaktan öteye gitmez. Bu plan sadece tanıtımdan ibaret olmamalı, tanıtım işi yapılacak belli yatırımlara göre yapılmalı ve bu yatırımların temelini turizme hizmet edecek tarihi yerlerin restorasyonu ve yeni kurulacak müzeler oluşturulmalı.

Sayın Valimiz Murat Koca’nın bizzat ilgisi ve İl Kültür Müdürlüğü’nün çalışmaları ile yürütülen Kale ve Derbe kazıları heyecan verici bir süreçte ilerliyor. Bu çalışmalar Karaman Belediyesi tarafındanda maddi manevi destekleniyor. Henüz Derbe’de ki çalışmaları incele fırsatımız olmadı. Geçen haftalarda Karaman Valimiz Murat Koca ve İl Kültür ve Turizm Müdürümüz Cengiz Orta basın mensuplarını Karaman Kalesinde bilgilendirdi. Ortaya çıkan bulgular ilgi çekici. Doğrusu bu önemli bulguların üzerini hangi zihniyet açımazızca örtmüş ve katletmiş ayrı bir merak konusu. Kaleye oluşturmak istenen tiyatro sahnesi ve amfi oturma düzeni tam bir medeniyetin üzerine çökertilmiş. Bir medeniyet, bir uygarlık oluşturmanın ne kadar zor bir süreç olduğunu bilmeyen bu katiller Karaman’ın yüz yıllar öncesine ışık tutacak birikiminin üzerine tiyatro sahnesi yapmışlar. Traji komik sanat için bir uygarlığın izleri silinmeye çalışılmış. Halbuki tiyatro ve sanat o uygarlığın önemli birikimlerindendir. Shakespeare’siz bir İngiliz tiyatrosundan söz edilebilirmi, bir İngiliz medeniyetinden bahsedilebilir mi? Bizim uygarlığımızın üzerine karabasan gibi çöken kimdir?

Uygarlık, bir ülke veya toplumun, maddi ve manevi varlıklarının, düşünce, sanat, bilim ve teknoloji ürünlerinin tamamını kapsadığı halde, bir uygarlığı oluşturan maddi veya gayri maddi değerler, sanat eserlerinde olduğu kadar gündelik hayatın yansımalarında da karşımıza çıkarlar. Ve hatta daha çok gündelik hayatın içindedir. Konut mimarisinden mutfakta kullanılan kap kaçaklara, kılık kıyafetten ev eşyalarına, çeşmelerden mezar taşlarına, görgü kurallarından ahlak anlayışına, cenaze törenlerinden düğünlere kadar her şey uygarlığı yaratan değerleri oluşturur.

Eski bir Karaman evi, fonksiyonel bir barınma mekanı olmakla birlikte, onun, kullanım biçiminden estetik duruşuna kadar birçok niteliği, öncelikle kent estetiğine, sonra da ait olduğu uygarlığın değerler bütününe yapılmış önemli bir katkıdır.

Ve devamlılığı sağlayan, bir uygarlığı yaşatan değerler günlük hayatta bir çok şekilde karşımıza çıkar. Biraz tarihe açılacak olursak, mağara resimlerinden kutsal kitaplara, Vatikan’daki San Pietro Katedrali’nin alnındaki yazılardan Sultanahmet Camisi’nin iç duvarlarını süsleyen hat eserlerine, Orhun yazıtlarından Meiji Shinto Tapınağı’ndaki Buda metinlerine, mezar taşlarından fermanlara kadar her şey uygarlıklardan izler taşırlar.  Kimbilir Kalede bulunan üzeri ilmek ilmek elle dokunmuş deniz kabuğu hangi sevgiliye armağan edilmişti, hikayesi nedir? O motifler ne anlatmaktalar.

Peki şimdi Karaman Kalesinde bulunan gündelik hayat belirtileri, devlet idaresine ait izler, bize ait olan uygarlığımızdan izler taşımaz diyebilirmiyiz. Hangi akla hizmet bu miras toprak altına gömülmüş anlaşılır degil. İşte bu miras Karaman’ın tanıtımı için en güclü objedir.

Yazmadan geçemeyeceğim Vatikan’daki San Pietro Katedrali’nin alnındaki yazılardan Sultanahmet Camisi’nin iç duvarlarını süsleyen hat eserlerine kadar geçmişten günümüze kadar ulaşan bu çalışmaları görsel olarak düzenleyen disiplinde grafik tasarım diyoruz. Günümüzde de dergiler, gazeteler, kitaplar, internet siteleri, logolar, panolar, yönlendirme levhaları, hareketli ekran grafikleri, ilanlar ve buradan sayamayacağımız ve her gün yüzlercesine, binlercesine maruz kaldığımız birçok şey de öyle... Evet grafik tasarım, tanıtım ve hatta fuarlar işin önemli bir bölümü ama bu mesefaye kadar koşmamız gereken çok daha önemli bir mesafe var. Tanıtım pazarlaması güçlü bulgular ister bu bulgular ancak ve ancak uygarlımızda gizli olan ve gün yüzüne çıkarılmayı bekleyen mücevherlerdir. Karaman Kalesindeki ve Derbede ki kazılar bu mücevherlerin gün yüzene çıkarılması bakından çok önemlidir. Hedef kitleye sunacağınız ürün, hizmet vs. Karaman elmasından daha özgün olmalıdır. Tabiki elma, bulgur ve hatta bisküvi tanıtımda kullanılabilecek ensturumanlardandır. Fakat Amasya’nın ve Isparta’nın elması elma değilmidir. Esas olan bir çok yerde bulunan muzu “Çikita” yapabilmektir.

Bugün denizi, uluslar arası festivali olmayan iller bir Batı uygarlığından, bir Doğu uygarlığından, bir İslam uygarlığından söz ederler. Bu pazarlanabilir bir değerdir. Bu değerleri gün yüzüne çıkaran ve emeği olan herkese teşekkür ederiz.

Söyle bir çevrenize göz atar mısınız? Logolarımız, ilanlarımız, sokak ve yönlendirme levhalarımız, hareketli ekran grafiklerimiz, dergilerimiz, gazetelerimiz, kitaplarımız, internet sitelerimiz, mezar taşlarımız, kapı numaralarımız, kredi kartlarımız, toplu taşıma biletlerimiz, faturalarımız, kartvizitlerimiz, mağaza tabelalarımız gibi milyonlarca grafik tasarım ürünü, düşünebiliyor musunuz, çocuklarımıza miras bırakacağımız toplumsal kültürün yansımalarıdır.

Evet Karaman kabuğunu kırdı, kentli yaşam konforu hızla artıyor fakat tanıtım özel ilgi isteyen disiplinli ve planlı bir süreçtir. Özel sektörde bir çok kez tanıtım süreçlerinin fiyasko ile sonuçlandığını gördüm. Bu meseleyi heyecandan bir adım öteye taşımak zorundayız. Yapacağımız her çalışma “ inşa edilmiş " Karaman markasına hizmet edecek şekilde planlanmalı.  Sonu hayal kırıklığı olmasın.