Fırın Üstünde Fırın 

Fırın üstünde fırın
Giden askerler durun 
şu gelen dayımın oğlu 
Altına sandalya koyun

Dayımın oğluna vay 
Sarılsam boynuna vay
Yanarım uğruna hey 
Dönerim uğruna hey

Fırın üstünde kürek 
Ne efilersin yürek
Dayımın oğlu dururken 
El oğlu neme gerek

Dayımın oğluna vay 
Sarılsam boynuna vay
Yanarım uğruna hey 
Dönerim uğruna hey

Fırın üstünde bakır 
Yosmam gözlerin çakır 
O çakır gözlerine de 
Kurban olsun bu fakir

Dayımın oğluna vay 
Sarılsam boynuna vay
Yanarım uğruna hey 
Dönerim uğruna hey 


Aslan Mustafa 

Kenardan geçeyim (aman aman) 
Yol sizin olsun (bir danem aman) 
Ağular içeyim (aman aman) 
Bal sizin olsun (bir danem aman) 

Amanın gel gel aslan mustafam gel 
Haydi gel gel garip başlı yarim gel 

Bozkır dedikleri (aman aman) 
Büyük kasaba (bir danem aman) 
Sevilen güzeller (aman aman) 
Gelmez hesaba (bir danem aman) 

Amanın gel gel aslan mustafam gel 
Haydi gel gel garip başlı yarim gel 

Yunus Emre

Aramayın Yunus'u yadda yabanda
Yunus Emre Larende'de Karaman'da
Gönüllerde zikierlerde dualarda
Dervişlerin piridir o Yunus Emre

Yunus Emredir dervişlerin er başı
Çok kaynatmıştır tekkelerde nur aşı
Balım Sultan’ın dost Tabtuk’un yoldaşı
Aşıkların yaridir o Yunus Emre

Yunus bizim ilde Karaman'da kalmış
Nice aşıkları var elinden kanmış
Sevgi metaı hoşgörü miras kalmış
Gönüllerin eridir o Yunus Emre

Mevlevi der sadıklar ölmez hep diri
Yunus Emre onca sadıklardan biri
Aşıkların dövünür divane deli
Yarenlerin gülüdür o Yunus Emre 

Sus Sızlanma (Gün Olur Elbet)


Gün olur elbet döner bu çarkı devran
Sızlanma deli gönlüm sus sızlanma
Gün olur gater düzer elbet bu kervan
Sızlanma deli gönlüm sus sızlanma

Gün olur elbet elbet aşıklar varır yarine
Sızlanma deli gönlüm sus sızlanma
Gün olur elbet şaşıklar gelir didar
Sızlanma deli gönlüm sus sızlanma

Gün olur elbet dağılır kara bulutlar
Sızlanma deli gönlüm sus sızlanma
Gün olur elbet yine yeşerir umutlar
Sızlanma deli gönlüm sus sızlanma

Gün olur elbet dün bu günden sorulur
Sızlanma deli gönlüm sus sızlanma
Gün olur elbet Nizami alem kurulur
Sızlanma deli gönlüm sus sızlanma 

Mihmanım Mihman

Cihanı alemin darına geldim
Üç günlük viranda MihmanımMihman
Lütfu keremine narına geldim
Üç günlük viranda Mihmanım Mihman

Fani darı handa bir mihmaneyim
Gönlümün elinden dost divaneyim
Malını neyleyim mülkün neyleyim
Üç günlük viranda Mihmanım Mihman

Cihanı alemin seyrine durdum
Rengarenk rüyasına nail oldum
Evvelkilerden sordum soruşturdum
Üç günlük viranda Mihmanım Mihman 

Karamanoğlu Mehmet Bey

Şanlı Türk ulusuna temsili lisan
Hoşgörülü sadık dost o gönlü rüşan
Anıtı var üstünde fermanı destan
Ey şanlı Türk Karaman oğlu Mehmet bey

Bundan geru divan dergahda her yerde
Hükmü fermanımız iyice biline
Şu bizim Türkçe latin alfabesinde
Ey şanlı Türk Karaman oğlu Mehmet bey

Sanmayın siz dostlar sadıkları ölü
Mehmet bey ulusumun goncası gülü
Mevlevi der ki şad olsun ruhu gönlü
Ey şanlı Türk Karaman oğlu Mehmet bey

Karaman'dan Çıktım

Karaman'dan çıktım yolum Yemen'e
Asker çantasını vurdum sineme
Ayrılık namesin verdim eline
Tenhalarda bul da ver seher yeli

Kader torbasına soktum elimi
Karalı çıkardın kuramı felek
Ne bir murat verdin ne bir saltanat
Diyar-ı gurbette büktüm belimi felek

Mailim de al at gözün ağına
Sağ yandaki Arap çifte dağına
Konak evin ırak mıdır sevdiğim

Ağzında da ak köpükler saçarsın
Döner döner arkana da bakarsın
Konur daylak senin vatanın nerde
Kişniye kişniye döner yola bakarsın

Karaman'da Larende'de

Karaman'da varlık dolu
Nurlanmıştır güzel yolu
Aşıklar Yunus’un oğlu
Karaman'da Larende'de

Karaman'da sağlık düzen
Görsün aşıkların gezen
İlim yollarında özen
Karaman'da Larende'de

Karaman'da çok erenler
Mevlanayla hay dönerler
Kültür sanatı severler
Karaman'da Larende'de

Karaman’ın çok güzeli
Sazları okur gazeli
Sadıklar gelmiş ezeli
Karaman'da Larende'de

Karaman'da Yunus hocam
Mehmet beyim lisan amcam
Mevlevi der gülüm goncam
Karaman'da Larende'de

Aşık Mevlevi hep ağlar
Yunusun yolunda çağlar
Ne güzeldir bahçe bağlar
Karaman'da Larende'de 

Efendim (Vücudu Şehrini)

Vücudu şehrini odlara yakma
Muskayı kübradır gönle hor bakma
Gönlümün binasını gaspedip yıkma
Tamir kabul etmez harap olunca

Efendim aman aman ben yandım
Kaşı da gözü kemanım efendim

Efendim aşkınla işte püryanım
Semalara çıktı ahü figanım
Sefalar mı getirdin kaşı kemanım
Kenzi'nin ciğeri kebab olunca

Efendim aman aman ben yandım
Kaşı da gözü kemanım efendim

Sana dirim sana ey şaşkın ahmak
Geçti eski günler sen şimdiye bak
Hiç ateş istemez yaktığın ocak
Kiminin tepeden tüter dumanı

Efendim aman aman ben yandım
Kaşı da gözü kemanım efendim 

Aşamadım Karaman'ın İlinden

Aşamadım Karaman'ın ilinden
Kahve fincan kayar oldu elimden
Korkar oldum ayrılıktan ölümden

Er gibi meydanda dönenlerdeniz
Bir ahbap yoluna ölenlerdeniz

Kalkar kalkar sedirlere dayanır
Pembe şalvar al kanlara boyanır
Seni vuran zalim nasıl dayanır

Er gibi meydanda dönenlerdeniz
Bir ahbap yoluna ölenlerdeniz

Duman vardır şu dağların başında
Arzum kaldı toprağın taşında
Bir biz değil cümle alem başında

Asıyorlar kömür gözlüm ağla gel
Sözün geçer var beylere söyle gel 

Selam Olsun Tüm Canlara

Selam olsun tüm canlara ve ihvanlara
İlim deryasında çağlayan pınarlara
Hoşgörülü sevecen gönlü irfanlara
Selam olsun selam tüm varlığa canlılara

Selam olsun zikrile tavaf dönenlere
Bir mürşide varıp da ikrar verenlere
Evliya embiya yareni erenlere
Selam olsun selam tüm varlığa canlılara

Selam olsun gaterin düzen kervanlara
Yanar dağ misali gizemle yananlara
Geçip giden zamana demi devranlara
Selam olsun selam tüm varlığa canlılara

Selam olsun dağa denize ve semaya
İlim yollarında erişene uzaya
Yunus gibi gönüllere sevgiden maya
Selam olsun selam tüm varlığa canlılara