Sağlık her şeyin başı.
Yıllardır sağlık hizmetlerinde daha güzeli yakalamak adına pek çok yöntemler denendi. Yerelde de SSK için, inat uğruna olmadık bir yere ve olmadık şartlarda tek hastanemize bir hastane daha ilave edildi. Yetersiz Devlet Hastanesi bugün ikiye bölünmüş oldu.
Günümüzde çok karışık sistem içersinde Karaman Halkına ve bölge insanına hizmet verilmeye gayret ediliyor.
Hastanelerimizin polikliniklerine gittiğiniz zaman görülen manzara gerçekten ürkütücü. Sanırsınız ki Karaman’da hiç sağlam insan kalmamış. Bekleme salonları ana baba günü. Poliklinik hizmeti veren doktor ve sağlık görevlileri hummalı bir çaba içinde. Ama şikâyetler ve memnuniyetsizlikler bir türlü bitmiyor.
Yataklı hizmetler bir nebze daha sakin.
Hizmetleri genel olarak incelediğinizde gözle görülür bir gelişmeye şahit oluyorsunuz. Hizmeti veren her kademedeki sağlık personelinde ilk göze çarpan şey seviyeli bir yaklaşım. Bir ciddiyet, bir olgunluk. Hizmet kalitesinde ciddi bir artış.
“Bütün bunlara rağmen şikâyetler ve memnuniyetsizlikler nereden kaynaklanıyor o zaman?” diye bir soru akla gelebilir.
Tarafsız ve seviyeli bir gözlem sonucu ilk tespit edilen hizmet almak için müracaat eden vatandaşlardaki bilinçsizlik. Kendilerini ifade edememekten kaynaklanan iletişim kopukluğu. İkinci tespit ise uygulamadan uzak kalan üst düzey yöneticileri.
Her birimde oluşturulan ilk müracaat noktaları aslında büyük bir hizmeti gerçekleştiriyor. Ancak müracaat eden vatandaşlar, almak istedikleri hizmet konusunda bilinçsiz davranınca ilk kopukluk orada başlıyor.
Mekânların darlığı ve binaların yetersizliği sonucu sıkışıklık ve kargaşa da hizmetin aksamasında önemli bir neden oluyor.
Vatandaşların büyük bir çoğunluğu devletin sağladığı beleş sağlık hizmetinden yararlanmak adına hastalıklar icat etmeye çok ama çok yatkın. Bunların işgal ettiği birimler de önemli vakalara yetişmekte zorlanıyor.
Tüm hizmetleri incelediğinizde gördüğünüz şey çalışanlardaki vicdani sorumluluk. Yoksa düzen intizam kural ve sistem konusunda ciddi bir olumsuzluk var.
Sağlık sektörünün üst birimleri 25 yıllığına Patagonya’ya tatile gitseler sanırım Karaman Sağlık sistemi daha iyi çalışacak. En kıdemsiz personel bile onlardan daha bilinçli bilgili ve işine sadık. En azından onların gözünde vatandaş o tesislere deva için geliyor. Onlara işkence etmek, imza, mühür ıvır zıvır için, saçma işlemler için vatandaşı hasta hallerinde koşturmamanın gerekliğini biliyor. 2 saniye süren bir imza için merkez bina ile 82 arasında 2-3 sefer insanların kepaze edilmeyeceğini biliyor.
Hükümetin çağ atlatmaya çalıştığı, bütçeden en büyük payı ayırdığı bu sektörde, üst kademe yöneticilerinin aksine liyakat ile gayret ediyorlar.
Sözün özü; Karamanda sağlık, çalışanların vicdanlarına emanet. Çok şükür ki üst kademedeki liyakatsizlik yerine özellikle poliklinik doktor, hemşire, hemşir ve personellerinde vicdan var ve bu vicdanlarını Allah rızası için kullanabiliyorlar.
Ancak; onlarca el öperek yalvar yakar, siyasetçilerin torpili ile asgari ücretle bile olsa işe girip, torpili olan siyasetçinin tehdidi ile çalışmadan, hava basarak terör estiren olumsuzlar da yok değil. Maalesef ki bunların durumunu bilen siyasiler de bir oy yerine hem dünyalarını hem de ahretlerini karartacak hatayı yapıp o tür olumsuzlukları koruyorlar. Bu kanallardan işe başlayıp da efendice, canla başla çalışıp aldığı paranın fazlasını hak edenler de pek çok. Onları tenzih ederiz.
Acil servislerde Formula 1 yarışmacıkları hızında çalışan doktorlar, dâhiliye servisi gibi servislerde yetersizliklere rağmen, 24 saati aşan nöbet sürelerine aldırış etmeden birbirleri ile kenetlenerek hizmetin en güzelini veren doktor ve diğer kadroları ile; sağlık servis etmeye, bu hizmetleri yaparken de mutlu olmaya ve mutlu etmeye devam ediyorlar.
Kulaklarından tutup üst kademe yöneticilerini normal bir hasta vatandaş, ya da kıdemsiz bir çalışan gibi bu hizmetlerin muhatabı olmaya zorlarsanız; görecekler çekilen sıkıntıları ve olumsuzlukları ama onlar sırça saraylarından hizmet sathı mahalline inmeye tenezzül etmiyorlar…
Zavallı bürokratlar ve Milletvekilleri de arada bir ziyaret ettikleri bu kurumlarda gördükleri senaryolardan aldanarak mutlu ve mesut ayrılıyorlar. Bu memleketin zaten en çok vebal altında olanları MİLLETVEKİLLERİ. Suç işlediklerinden, kötü niyetli olduklarından değil. Gözlerini açmayıp da kendilerine anlatılan masallara inanıp, verilen gazların etkisinde kalıp, kendilerini kullananların farkında olmadan devletin vatandaşa hizmetinde zafiyet yaşattıkları için vebal altındalar.
Sağ olun sağlık sektörünün emekçileri, Doktorları, Hemşir ve hemşireleri, her kademedeki personeli…