Karaman’da uzun süredir vatandaşların sosyal medyada gündeme getirdiği ve zaman zaman haberlere de yansıyan içme suyu sorunu, yayımlanan analiz raporlarıyla yeni bir boyut kazandı.
Şehir şebeke suyuyla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadan, bazı mahalle muhtarlarının vatandaşlara "Sorun yok, klordan kaynaklanıyor" şeklinde mesajlar gönderdiği öne sürüldü. Bu bilgilere güvenerek musluk suyu tüketen birçok vatandaş, mide bulantısı, ishal ve yüksek ateş şikâyetleriyle hastanelere başvurdu. Peki, bu olayın hukuki sorumluluğu kime ait olacak? İşte detaylar…
Muhtarların Açıklamaları Gerçekleri Yansıtmıyor Muydu?
Şehirde içme suyunun kalitesine ilişkin belirsizlik sürerken, bazı mahalle muhtarlarının Belediye Başkanı Savaş Kalaycı’ya yönelik eleştirileri önlemek amacıyla vatandaşlara SMS yoluyla "Endişe edilecek bir durum yok" şeklinde mesajlar gönderdiği iddia edildi. Ancak, o dönemde İl Sağlık Müdürlüğü tarafından herhangi bir resmi analiz sonucu paylaşılmamıştı.
Bu mesajlara güvenerek musluk suyu içen çok sayıda vatandaş, kısa sürede mide rahatsızlıkları yaşamaya başladı. Özellikle çocuklar ve yaşlılar arasında hastanelere başvuranların sayısının arttığı bildirildi. Tepkilerini dile getiren vatandaşlar, yetkililerin ihmalkâr davrandığını savunarak, sorumluların hesap vermesi gerektiğini ifade etti.
Hukuki Süreç Başlayabilir mi?
Hukukçular, muhtarların yetkileri olmamasına rağmen kamuoyuna yanıltıcı bilgi vermesinin Türk Ceza Kanunu’nun 257. maddesi kapsamında "Görevi Kötüye Kullanma" suçu teşkil edebileceğini belirtiyor. Eğer suyun tüketimi nedeniyle ciddi sağlık sorunları yaşandığı kanıtlanırsa, TCK’nın 85. (Taksirle Ölüme Sebebiyet Verme) ve 89. (Taksirle Yaralama) maddeleri kapsamında cezai işlem başlatılabileceği ifade ediliyor. Ayrıca, mağdur olan vatandaşların muhtarlara karşı maddi ve manevi tazminat davası açma hakkı bulunuyor.
Bu tartışmalar yalnızca muhtarlarla sınırlı kalmıyor. Karaman Belediyesi de eleştirilerin odağında. Şehirde sağlıklı içme suyu sağlanması belediyenin sorumlulukları arasında yer almasına rağmen, İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yapılan son analizlerde suyun içilebilir olmadığı tespit edildi. Bu durum, belediyenin ihmali olup olmadığı yönünde yeni bir tartışma başlattı. Hukuk uzmanları, belediyeye karşı tam yargı davası açılabileceğini ve yetkililerin hesap verebilirliğinin sorgulanabileceğini dile getiriyor.
Karaman’daki su kriziyle ilgili yetkililerden gelecek yeni açıklamalar ve hukuki sürecin nasıl ilerleyeceği, kamuoyu tarafından yakından takip ediliyor.