Çalışmalara ilk olarak 1987 yılında Prof. Dr. Engin Özgen ve ekibi ile başlanan ve devamında, Tunç Çağları’nın şehir yerleşmesi olarak kabul edilen, Oylum Höyük’te arkeolojik kazılar sonucunda ele geçen arkeolojik veriler, Geç Kalkolitik Dönem’den başlayarak, günümüze kadar devam eden kesintisiz bir yerleşimin varlığını gösteriyor. Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Elemanı Öğr. Gör. Derya Bozkurt’un kazı başkan yardımcılığı eşliğinde, farklı üniversitelerden gelen araştırmacı ve öğrenci katılımı ile kazı çalışmaları devam ediyor. Bozkurt devam eden kazı ile ilgili yaptığı açıklamada; “Son yıllarda kazılarda açığa çıkartılan Orta Tunç Çağı I’e tarihlenen saray gibi anıtsal mimari kalıntılar ile bir kısmı yazıtlı kralı mühür ve mühür baskılarından oluşan gliptik ve epigrafik malzeme, kentin önemli bir yönetim merkezi olduğuna kuşku bırakmıyor. Oylum Höyük; Anadolu Platosu ile Kuzey Suriye’yi birbirinden ayıran Anti Toroslar’ın bir uzantısı olan Resul Osman Dağı’nın hemen güneyinde, bereketli Kilis Ovası’nın başladığı verimli bir düzlük üzerinde yer alıyor. Höyük, 460 x 370 metre boyutları ve 37 metreyi bulan yüksekliği ile içinde bulunduğu bölgenin en büyük höyük yerleşimlerinden biri. Biri 22 metre diğeri 37 metre yüksekliğinde iki tepeden oluşan höyük, kuzey-güney yönünde alçak bir yükselti üzerine konumlanıyor. Höyüğün batı eteklerindeki bent, Kilis Ovası’ndan doğan ve güneyde Halep Suyu ile birleşen Akpınar nehrinin, içinde bulunduğu dönemde, oldukça gür akan bir nehir olduğunu gösteriyor. Oylum Höyük’te ele geçen arkeolojik veriler, Geç Kalkolitik Dönem’den başlayarak günümüze kadar devam eden kesintisiz bir yerleşimin varlığını gösterirken, günümüzde yerleşimin güney ve güneydoğu kesiminde Oylum köyü bulunuyor" dedi.

Oylum Höyük’ün genel boyutları ve stratejik konumu ile birlikte değerlendirildiğinde bölgedeki en önemli Tunç Çağı yerleşimlerinden biri olarak bilindiğini belirten Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Elemanı Öğr. Gör. Derya Bozkurt; “Höyük yakın çevresinde Tunç Çağlar’ına ait bölgenin en önemli şehir yerleşmelerinin bulunması ve doğal bir ticaret yolu üzerinde yer alması nedeniyle oldukça önemli bir yerleşim olarak kabul ediliyor. Merkezin 75 kilometre güneybatısında Karkamış, 55 kilometre kuzeyinde Halpa (Halep), 100 kilometre kuzeydoğusunda Ebla (Tell Mardikh) yer alıyor. Gaziantep Kale Höyüğünden Halpa’ya ve Karkamış’tan Alalah’a uzanan yolların kesişme noktasında olan Oylum Hüyük’ün bu merkezlere olan uzaklığı yürüyerek 2 ile 4 gün arasında, atlı savaş arabaları ile ise 1-2 gün mesafede yer alıyor. Höyük, Anadolu ile Suriye bağlantısını sağlayan; Kayseri-Pınarbaşı, Göksun-Kahramanmaraş-Gaziantep güzergahının sonunda yer alan Anadolu ve Kuzey Suriye arasındaki bir geçiş noktası gibi. Kuzeybatı Alan’da 2007 yılından itibaren sürdürülen kazı çalışmalarında, MÖ 2. binyılın başlarına tarihlenen masif kerpiç duvarlı anıtsal bir yapının 1050 metrekarelik önemli kısmı açığa çıkartıldı. Yapı, seramik malzeme ve silindir mühür baskılı bir kapı bullasına göre Orta Tunç Çağ I’e tarihlenmekte. 2 no’lu mekân içinde ele geçen karbonlaşmış zeytin çekirdekleri üzerinde yapılan kalibre edilmiş Radyo karbon sonuçları da yapının MÖ 1900-1745 yılları arasına tarihlenmesini sağlıyor ”ifadelerini kullandı.

Kaynak: iha