Noldu bize böyle? Neredeyse kıvılcım bekleyen benzin bidonuna döndük. Herkesin elinde akıllı telefonları, tabletleri ve bilgisayarları başında bekleyen bir toplum olduk. Çok değil 10 sene öncesinde millet olarak bir felaket yaşadığımızda her bir fert en azından acısını hisseder ve fatiha okur dua ederdi. Gündeme bomba gibi düşen Soma’daki maden faciasından dakikalar sonrasında herkes elinin altındaki sosyal medya ulaşım araçlarına sarıldı. Sanki felaket olsada hükemete sallayalım yada muhalefete giydirelim derdi sardı herkesi..
17 eylül’ü hatırlıyorumda biraz biraz, neredeyse her şehirden her vilayetten kamyon kamyon yardım akmıştı deprem bölgesine o günlerde. 2-3 gündür sosyal paylaşım hesaplarımı kontrol ediyorum herkes mutlaka bir laf giydirme peşinde muhattabına. Sosyal medyanın gereksizliğini tekrar tekrar kanıksadım bu süreçte. Madende vefat eden 250 yi geçkin insanımız çoğusunun umrunda değil. Muhalefet olduğunu zannedenler cümlelerinden köpükler saçarak bir önerge vermiştik safsatasıyla saldırıyorlar. 30 Mart seçimleri unutuldu, milletin iradesini yansıttığı Başbakanını istifaya davet ediyorlar. Ama deprem vergisi olarak çıkarttıkları ötv yi hiç hatılamıyorlar. Öte taraftan Soma’ya gidip provakasyon peşinde olan STK görünümünde terör örgütleri utanmadan yas tutulması dualar yapılması gerek bir şehirde ortalığı birbirine katıyor. Sonrada biz yerin üzerinde gaza mağruz kaldık edebiyatı yapıyorlar. Normalde bu bir başka muassır medeniyete ulaşmış ülkede olsa; polis gaz değil kurşun sıkar. Medya ayağıda çok ilginç iftiralar ve provakasyonlar peşinde. Afganistanda çalışan bir çocuk işçinin fotoğrafının fonda olduğu maden kazası haberleri gerçekmiş gibi veriliyor UTANMADAN SIKILMADAN!! Önceleri Afet bölgesine yardıma koşulurdu şimdi ise provake etmeye gidiliyor.
Bir seçimin mağlubiyeti bu kadarmı kindar yaptı milletimizi birbirine? Kanlı düşmanlar bile birbirine bu denli öfkeyle hayince saldırmaz. Cenaze üzerinden siyaset yapanlar bugünlerde yeniden revaşta olmaya başladı. Terör zamanı “şehitler ölmez vatan bölünmez” sloganları eşliğinde yürüyen ateşli gençlerin yerini “emeğin şehitleri.. ışıklar içinde uyuyun..” gibi söylemler aldı. Muhalefet yaptığını iddia edenler cenazeler, şehitler üzerinden siyaset yapmaya devam ediyor. Alışılmış zihniyet şuursuz bilinçsiz salya saçarak acıların üzerine yeni gündemler oluşturma çabasında. Sokağa gençleri döküp Siyonist menşeili ayaklanmaları kurup Türkiye’de Libya, Mısır, Ukrayna ve Suriye gibi olacağı hayali ile iyice kuduruyorlar.
Milletin iradesinin temsili Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Soma’ya taziye ve geçmiş olsun ziyaretini bir eylem planı ile proveke etmenin derdine düşen malum zihniyet, Sayın Başbakan’ın en ufak hareketini bile saniye saniye takip edip çamur atmak Başbakanı kızdırmak için ellerinden geleni yaptılar. Türk Halkı Recep Tayyip Erdoğanı neden sevdiğini bu zihniyet anlamadı ve anlayamayacak. Erdoğan tepeden tırnağa, olduğu gibi halktan içimizden birisi, tepkileride bu şekilde. Geçtiğimiz günlerde Danıştayın yıl dönümünde herkes bir daha şahit oldu. Haksızlık ve hakaret karşısında susmuyor, susmayacak. Eliyle ve diliyle düzeltmek için müdahele edecek. Alışıla gelmiş devlet adamı görünümünden uzak. Soğuk duygusuz, duyarsız ve duygularını içine bastıran adam olmadı hiç. Bu yüzden Recep Tayyip Erdoğan 12 senedir bu ülkenin BAŞBAKAN’ı ve bu Milletin Lideri.. Gerektiğinde edepsize haddini bildirecek, gerektiğinde korumalarına aldırmak yerine gidip hadsizin kulağını çekecek. İşte bu yüzden seviliyor Uzun Adam.
Vel Hasılı kelam; bırakın sosyal medyadan ahlar vahlar çekmeyi, görüyoruz elinizde bir maden işçisinin 2 maaşı değerinde akıllı telefonlar, göbeğinizi kaşıyarak tok karna laf salatası yapıp beğeni butolarına basmakla vicdanınızı rahatlatamazsınız. Görevinizi yapmış olmazsınız! Hükümete sallamak Başbakana hakaret edip slogan atmak sizi tadmin edebilir fakat bu milletin cenaze üzerinde siyasete tahammülü yok artık.
Milletimizin başı sağolsun, Soma'da hayatını kaybedenlere Allah (c.c) dan rahmet kalanlarına sabır niyaz ederim
Ferhat Koç