Ortadoğu, Asya hatta Dünya’yı dizayn etme, Yeni Osmanlıcılık söylemlerini bırakın evvela memleketin birlik, beraberlik ve huzurunu sağlayın yeter. Her gün gelen şehit, yaralı, patlama vb. haberlerinden gına geldi.
Büyük şehirlerimizde sürekli yakılan arabalar, kamu ve özel binaları, iş yerleri, güpegündüz soygunlar, yol kesmeler…
Türkiye Cumhuriyeti Devleti dış Dünya’da bu çirkin haber ve manzaralarla anılmamalı. Dünyanın her yerinden tüccar, esnaf, turist vb. misafir hiçbir endişe, korku, tedirginlik hissetmeden gönül rahatlığıyla ülkemize gelip gidebilmelidir.
Can, mal, seyahat emniyetinin olmadığı yerde hiçbir şekilde kalkınma olmayacağı gibi şehirlerde insanların rahatça gezebildiği meydanlarda, çarşı - pazarda in-cin top oynar .. !
Türkiye tehlikeli bir şekilde yalnızlığa vatandaşlarımızda çaresizliğe, umutsuzluğa sürüklenmek isteniyor! Türk milleti bu oyunu bozacak güç, irade ve tarihi tecrübeye fazlasıyla sahiptir. Hiçbir şartta korku,yılgınlık, umutsuzluk ve çaresizliğe kapılmayacağız.
Ancak ülkeyi yönetenler de nasıl bir Türkiye devraldıklarını ve ne hale getirdiklerini bir düşünsünler. Sürekli yağcılık, yalakalık yaparak şahsi menfaat, hırs ve heveslerinden başka bir derdi olmayanları değil; acı da olsa gerçekleri söyleyenlere kulak versinler.
Dün İstanbul Atatürk Havaalanı’nda yapılan alçak ve menfur saldırı ayrıca ülkemizde devam eden terör maskeli Haçlı saldırıları Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bağımsızlığı, vatanı ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne yöneliktir. Türkiye acilen iç,dış ,güvenlik vb. politikalarını gözden geçirmeli kuma gömülen başlar çıkmalı gereken her türlü tedbirler alınmalıdır.