Bu köşe yazıma konu olan dijital sosyal medya platformu TikTok için “dünyayı kasıp kavuruyor” ifadesini kullanmak sanırım çok da yanlış olmayacaktır. Çünkü TikTok denilen mecra yedisinden yetmişine dünya çapında neredeyse herkesin telefonuna yüklenmiş durumda. Bu geniş yaş aralığını kendi adıma anlamlandırmak başlangıçta çok zor gelse de, uygulamanın içerisine girip video yükleyen kişilerle karşılaşıldığında şaşırmamanın gerekliğini idrak etmek çok da zor olmuyor. İsterseniz öncelikli olarak TikTok uygulamasını tanımakla başlayalım. Bu uygulama nedir, kimler üretmiş, hangi amaçla kurulmuş ve hedef kitlesi nedir?

Sosyal medyada fırtınalar estiren bu platform, 2016 yılı Eylül ayında kurucusu Çinli internet girişimcisi Zhang Yiming olan ByteDance şirketi tarafından piyasaya çıkarılmıştır. 2017 yılında Amerikan gençlerine yönelik sosyal medya platformu olan girişim şirketi Musical.ly’yi bir milyar dolara satın alan Pekin merkezli bir internet teknoloji şirketi olan ByteDance, 2012 yılından bu yana bünyesinde barındırdığı Toutiao, TikTok, Flipchat, Vigo ve BuzzVideo gibi geniş kitlelere ulaşan başarılı uygulamaları ile Çin’in en büyük şirketleri arasında yer almış ve 2018 yılı itibariyle tüm içerik platformlarında günlük 800 milyondan fazla aktif kullanıcıya ulaşmayı başarmıştır. Bahsedilen uygulamalar arasında kısa sürede en çok tercih edilen uygulama haline gelen ve bu anlamda son derece başarılı olan TikTok birçok sosyal medya uygulamasını geride bırakmıştır. Bilgisayar ve telefona ücretsiz bir şekilde indirilebilen uygulamada, içerisinde kolay bir şekilde içeriği oluşturulabilen, çeşitli efektler ve müzikler eklenebilen 15 saniyelik videolar paylaşan kullanıcılar, herkese açık bir platform olan TikTok’u aktif bir şekilde kullanmakta, kendi içinde fenomenler çıkarmakta ve çeşitli akımlara imza atmaktadır. 150 ülkede 1 milyar kullanıcı barajını aşan ve 2018 yılında ABD ve Avrupa’da hem iOS hem de Android platformunda en çok indirilen mobil uygulama olmayı başaran TikTok, Türkiye’de de hayli popüler. Hatta Türkiye'de 21 Ocak 2019 itibariyle Android’te sosyal platformlar arasında en fazla indirilen uygulama olan TikTok, tüm Android uygulamaları içinde de en fazla indirilen 3. uygulama konumunda bulunuyor. Türkiye’deki iPhone kullanıcıları arasında iOS platformunda video uygulamaları arasında en fazla indirilen uygulama olan TikTok, genel sıralamada da 6. konumda.

2018 Google Play en iyiler ödülüne layık görülen ve alanında yadsınamayacak bir başarıya ulaşmış bu uygulamayı bir girişimci veya işletme sahibi tarzında değerlendirmeyi bir kenara bırakarak, toplumumuz ve özellikle gençlerimiz açısından farklı bir bakış açısıyla irdelemenin çok daha faydalı olacağını düşünenlerdenim. Çünkü uygulamanın eğlence amacından gittikçe uzaklaşarak toplumumuzu oluşturan bireylerimizin öncelikle beğenilme ve takdir edilme daha sonrasında ise para kazanabilme ihtiyaçlarını giderebilme amacı ile kullanıldığını çok net bir şekilde görüyorum. Üstelik işin daha kötü tarafı, kullanıcıların bu ihtiyaçlarını karşılayabilmek adına hem ahlaki hem de etik değerleri kolaylıkla hiçe sayabilmeleri. İşte bu noktada, uygulamanın amaç dışı kullanımı ile ortaya çıkabilecek olumsuzluklar hakkında özellikle anne ve babaları bilgilendirmenin önemli bir toplumsal görev olacağına inanıyorum.

TikTok da aynı Youtube gibi hesap açabilmek için minimum 13 yaş sınırlaması olan bir uygulama. Uygulama içerisinde 13 yaşından büyük ancak 18 yaşından küçük kullanıcıların ise TikTok’u kullanmak veya bir hesap açmak için ebeveynlerinden veya yasal velilerinden onay aldığını beyan ettiği kabul ediliyor. Diğer bir deyişle pratikte işlemese de 18 yaşın altındakilerin uygulamayı kullanabilmesi için ailelerinden izin almış olması gerekiyor. Ancak bu sınırlamaların ve kuralların ülkemizde uygulanmamasının platform politikaları ile bir alakası olmadığını, bu durumun bilinçsiz ebeveynlerin sorumsuz davranışları neticesinde gerçekleştiğini ifade etmek gerekir. Çünkü ne yazık ki, toplumumuzda kendine boş zaman yaratmak veya çocuğunu meşgul edebilmek adına denetimsiz bir şekilde telefonla ve internetle baş başa bırakan birçok sorumsuz anne baba mevcut. İsterseniz çocuklarımızın dahi bağımlılık derecesinde kullandığı bu uygulamanın içerisinde neler oluyor şimdi ona değinelim. Çocuklarını nasıl bir ortam içerisinde serbest bıraktıklarını idrak etmeleri adına ebeveynlerin yazımın bu bölümden sonraki kısmını dikkatle okumalarını özellikle tavsiye ediyorum.

Uygulamaya yüklenen videolar için kullanıcılar açısından en önemli husus tabi ki izlenme, beğenilme, hediye ve işin daha ilerleyen kısmında reklam alabilme endişeleri. Zaten işin anormal kısımları bu noktada başlıyor ve kullanıcıların sırf eğlence amacı ile çekip uygulamaya yüklemiş oldukları videoların masumluğu bu noktada kayboluyor. Başlangıçta bu amaçla uygulamayı kullanan kişilerin bile sonrasında bu işi para kazanma amacı ile gerçekleştirebileceğini düşünmesi gün içerisinde telefonunu elinden bırakmamasına, hayatı normal akışında yaşayamamasına, karakterine uygun olmayan davranışlar sergilemesine, sosyal çevresinden kendini soyutlayarak sahte bir dijital dünya içerisinde var olmaya çalışmasına ve bu platformda para kazanabilmek için birçok değerinden uzaklaşmasına sebep oluyor. Uygulama bu noktada bu niyet içerisinde olan kullanıcıların aklını çelebilmek için günlük binlerce trend yaratıyor ve bu trendler sanki yapılması mecbur bir hal almışçasına tüm gençlerimiz tarafından uygulanılmaya çalışıyor. Çünkü kullanıcılar yeni trendlerden uzak kalarak takipçileri ile arasına mesafe koymak istemiyor ve bu bağlamda tabiri caizse tüm yaşantısını elinde telefonla geçiriyor. Aslında böyle bir dijital dünya içerisinde yaşıyor olmasaydık gençlerimizin de dışardan bir göz olarak yapılanları değerlendirmeleri çok farklı olabilirdi. Çünkü topluma açık yerlerde saçma sapan hareketler yaparak video çekmenin, farkındalık yaratmak adına ağlanacak halimize gülüyoruz söylemini hayata geçirmenin bir mantığı olmadığını onların da rahatlıkla gözlemleyebileceğine inanıyorum.

Uygulama kullanıcılar açısından iki farklı boyutta değerlendirilebilir. Birincisi yukarıda da bahsetmiş olduğum video çekenler. Bu sınıflama içerisinde ki kullanıcılar farkındalık yaratmak ve dolayısıyla işin hem beğenilme hem de para kazanma boyutunu ele alanlar olarak değerlendirilebilir. Ki, bu kullanıcıların büyük bir çoğunluğunun beğeni almak uğruna yapamayacağı hiçbir şey olmadığını rahatlıkla gözlemleyebiliyoruz. Beğeni almak ve videolarının daha fazla izlenilmesini sağlamak için tren üstüne çıkıp elektriğe çarpılarak hastanelere düşen, uluslararası bir spor organizasyonunda sahaya atlayan ve ülkemizin imajına zarar veren, şişeye torpil atıp onu izlemeye çalışırken kendini yaralayan gençlerimiz bunlardan sadece birkaçı. Ama işin acı tarafı bu gençlerimizi yaptıkları anlamsız davranışlara yönlendiren, onu izleyen ve beğeniler gönderen izleyici kesimi. Bu davranışların özellikle ülkemizde takdir edilmese de izlenmeye değer görülüyor olması, üzerinde düşünülmesi ve önlem alınması gereken öncelikli konulardan bir tanesi. Bu

noktada özellikle anne ve babaların bilgilendirici rolünde olmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum.

İkinci boyutta değerlendirebileceğimiz kesim video paylaşımı yapmayıp sadece izleyici konumunda olanlar. Bu noktada işin ikinci kısmında yer alan kişilerin arasında muhtemel büyük tehlikeler olduğundan da bahsetmek gerekir. Çünkü bu tür uygulamaların, beğeni almak veya ortaya çıkarılan saçma sapan trendleri gerçekleştirmek adına neredeyse her şeyi yapabilecek çocuk ve gençlerimizi, istedikleri görselleri verebilmeleri adına hediyelerle kandırmaya çalışan birçok pedofili rahatsızlığına sahip ruh sağlığı bozuk kişilerin de uğrak yeri olabileceğini unutmamak gerekir. Bu noktada “Pedofili”nin; yetişkin bir kimsenin çocukları cinsel açıdan çekici bulması, cinsel eğiliminin çocuklara yönelik olması ve çocuklara yönelik cinsel istismar dürtüsü barındırmasıyla karakterize edilen psikoseksüel bir rahatsızlık olduğunu hatırlatmak isterim. Bu kişilerin kirli emellerine ulaşmak adına sadece sanal dünya da kalmayıp, çocuklarımızı ve gençlerimizi sanal ortamda kandırarak gerçek hayatta çok büyük sıkıntılara maruz bıraktığını da maalesef haberlerde sıklıkla görebiliyoruz. Çocuklarımızın kabullenemez bu tür problemlere maruz kalmamaları adına bilinçlenmelerini sağlama görevi de biz anne ve babalara düşüyor. Çocuklarımızın ve gençlerimizin karşılaşabilecekleri durumlarla ilgili onları bilgilendirmek ve önlem almalarını sağlayabilmek bence işin öncelikli çözüm noktası.

Video üreticisi olmak yerine izleyici kısmında olmak tarafında bir diğer tehlikeli boyut da uygulama içerisindeki videolara bağımlılık noktasında tutkun olan kişiler. İster çocuk veya genç, ister erişkin boyutunda çok ciddi sıkıntılara sebep verebilecek bir durumdan bahsediyorum. Şu aralar uygulama içerisindeki videolarda Güney Amerika ülkeleri vatandaşlarının ciddi bir egemenliği var. Ancak öyle güleceğiniz veya eğleneceğiniz videolardan veya canlı yayınlardan falan bahsetmiyorum. Bu videoların ve canlı yayınların neredeyse tamamı cinsel içeriklere sahip videolar. Uygulama her ne kadar kendi içerisinde şiddet, argo konuşma, cinsellik vb. sınırlamaları getirmiş olsa da, ben hem bir baba hem de erişkin bir birey olarak o paylaşımları hiç masum görmüyorum. Bu videolar henüz ergen döneminde olan çocukların cinsel gelişimlerine çok olumsuz etkiler bırakabileceği gibi, bir aile kurmuş erişkin bireylerin de sağlıklı cinsel yaşantılarına büyük zararlar verebilecek nitelikte. Bu nedenle işin izleyici kısmı olma bölümünü hem çocuğunuzu hem de erişkin bireyler olarak kendinizi ve ailenizi düşünerek tekrar dikkatli bir şekilde değerlendirmenizi öneririm.

Platform içerisinde anne ve babaların mutlaka bilgi sahibi olması gereken uygulamalardan bir tanesi de canlı yayınlar. TikTok, 16 yaşından küçük kullanıcıların ve 1.000 takipçiden az hesapların canlı yayın yapmasına izin vermiyor. Canlı yayın yapanların, izleyicilerden sanal hediye alabilmesi için yaşının en az 18 olması gerekiyor. Alınan bu sanal hediyeler sonrasında gerçek paraya dönüştürebiliyor. İşte bu “para kazanabilme arzusu” canlı yayında anlamsız hareketlere ve ahlak dışı davranışlara sebebiyet veriyor aslında. TikTok, kullanıcılarına açtığı canlı yayın bölümü aracılığıyla, kullanıcılara canlı yayın sırasında hediye alma fırsatı veriyor. Kısaca, canlı yayını izleyen kullanıcılar bu esnada ücreti birkaç kuruş ile binlerce lira arasında değişen hediyeleri canlı yayın sahibine gönderebiliyor. Bu hediyeler sembolik olarak gül, para yağmuru, yat veya spor araba emojileri ile gerçekleştirilebiliyor. Bahsedilen bu hediyeleri satın alabilmek ve başkalarına gönderebilmek için TikTok uygulamasına para yüklemeniz gerekiyor. Yaklaşık olarak 7 TL’ye 70 jeton, 700 TL’ye ise 7.000 jeton alabiliyorsunuz. İşte bu satın almış olduğunuz

jetonlar hediye değerlerine göre harcanabiliyor. Mesela lale emojisi 200 jeton, yat emojisi 7.500 jeton değerinde. Türk lirası karşılıklarını düşündüğünüzde, canlı yayın yapan bir kullanıcıya lale emojisi gönderdiğinizde 19,10 TL cebinizden çıkmış oluyor. Ancak işin bir ayrıntı kısmı TikTok uygulaması bu paradan %70 oranında kesinti yapıyor. Yani göndermiş olduğunuz 19,10 TL’lik lalenin 13,30 TL’lik kısmı TikTok’a 5,80 TL’lik kısmı ise canlı yapan kişinin hesabına gidiyor. İşte bu hediyeleri almak uğruna çocuklarımızın ve gençlerimizin içine düştüğü pozisyonları görmek işin bence en kötü tarafı. Fenomen veya TikToker diye adlandırılan gençlerin 5,00 TL kazanmak için ekran başında yaptıkları anlamsız, mahremiyetten uzak ve saçma davranışlarını görmek veya izleyicilere “bana hediye gönderin” diye yakarışlarına şahit olmak bir baba olarak gerçekten içimi çok acıtıyor. Anne ve babasının ne yaptığından habersiz birçok çocuğumuz ve gencimizin odasında bu uygulama üzerinden para kazanma amacı ile canlı yayın açması ve tabiri caiz ise üç beş lira kazanmak adına cinsellikten tutun ahlak dışı ve anlamsız davranışlara kadar mahremiyetten uzak birçok eylemde bulunması geleceğimiz için de çok büyük bir tehlike. Bu davranışlar her ne kadar Türk toplumunun ahlak ve etik değerlerinin çok dışında ve kabullenemez olsa da, çocuk ve gençlerin bu tür videolara bu kadar rahat erişebiliyor olması maalesef akıllarında “başkaları bu tür videoları rahatlıkla paylaşabiliyorsa, benimde paylaşmamda bir sakınca yoktur” duygusunu oluşturuyor. İşte bu noktada hem akran davranışları, hem de toplumumuzun tüm değerleri düşüncesizce göz ardı ediliyor.

Uygulama, temelini düşündüğünüzde eğlence amacı ile keyifli gelebilir. Ancak beğenilme, takdir edilme ve para kazanma çabası işin içerisine girdiğinde maalesef çocuklarımızı hiç düşünemeyeceğimiz olumsuzluklar içerisine çekebilecek bir potansiyele sahip. Birçok dijital sosyal mecra ve oyun hakkında yorum yaparken yasaklama yerine sınırlama getirilmesi ve denetimli kullanıma izin verilmesi yönünde takipçilerime ve ebeveynlere öneriler getirirken bu uygulama ile ilgili şahsi fikrim özellikle ergenlik çağındaki çocuklarınızı uzak tutmanızdır. Erişkinlerin bu uygulamayı bağlılık derecesinde kullanımları için diyebileceğim tek şey ise, sanal dünyadan kurtulup sevgiyi, aşkı, saygıyı, hürmeti, mutluluğu ve değer görme ihtiyaçlarınızı gerçek dünyada bulmaya çalışmanız olacaktır.

Sevgiyle kalın.