Kambiyo senetleri, mevzuatımıza göre emre yazılı olarak düzenlenebilen, mutlaka ve sadece para alacağını konu edinen Türk Ticaret Kanunu’nda özel olarak düzenlenmiş kıymetli evrak türlerindendir. Çek, bono ve poliçe şeklinde üç farklı türü olan kambiyo senetlerinden poliçeye piyasada neredeyse hiç rastlanmamaktadır. Çek ve bono ise tedavül kabiliyeti en yüksek olan kambiyo senedi türleridir.

Kambiyo senetlerinde zamanaşımı sorunu uygulamada oldukça sık rastlanabilmektedir. Özellikle alacaklı/hamil senedin zamanaşımına uğraması halinde haklarını alamayacakları düşüncesine kapılarak, hukuken herhangi bir hak arama yoluna başvurmaktan çekinmektedirler. Ancak böyle bir düşüncenin bütünüyle yanlış olduğunu belirtmekte fayda var. Bir kambiyo senedinin zamanaşımına uğraması yalnızca kambiyo senetlerinden doğan hakların kullanılamamasına yol açacaktır. Bunun dışında kambiyo senedinin düzenlenmesinde ki temel borç ilişkisinden doğan alacaklar henüz zamanaşımına uğramamıştır.

Bono, poliçe ve çekte zamanaşımı süresi Türk Ticaret Kanunu’nda ince nüanslar ile bazı farklılıklar göstermektedir. Düzenleyene karşı başvuruda, vadesi gelen bir bonoda zamanaşımı vadeden itibaren 3 yıldır. Hamil tarafından müracaat borçlularına karşı başvuruda ise protesto tarihinden itibaren 1 yıllık süre öngörülmüştür. Bonoyu ödeyen müracaat borçlusunun kendinden önceki müracaat borçlularına başvurması ise ödeme tarihinden itibaren 6 aydır.  Bu sürelerin dolmasının ardından yalnızca kambiyo senetlerine özgü hakların kullanılamaması gündeme gelecektir. Bu halde 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 133. Maddesi gereğince kambiyo senedinin zamanaşımına uğraması temel borç ilişkisinden kaynaklanan hak ve alacaklarının zamanaşımına etki etmemektedir. Bu sebeple temel borç ilişkisine dayanarak dava açma imkânı doğmaktadır.

Kambiyo senetlerinden doğan her türlü hakkın kullanılabilmesi için senet üzerindeki zorunlu unsurların tamamının mevcut olması gerekmektedir. Bu itibarla evrak üzerindeki zorunlu unsurlar mevcut değilse kambiyo senedi vasıflarını yitiren senet artık bir adi senet yerine geçer ve 6098 Sayılı Kanun’un 146. Maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olacaktır.

Uygulamada zamanaşımına uğramış kambiyo senetlerinin tahsili için öncelikle ilamsız genel haciz yoluyla takip yapılmaktadır. Bu takip ile senet üzerindeki başvurulacak kişiler yalnızca temel borç ilişkisi içerisine girilen kişilerdir. Bu ilişkinin dışındaki diğer cirantalar kambiyo senetlerinin zamanaşımına uğraması sebebi ile başvuru borçlusu yerini almayacaktır. Yapılan takip sonrası borçlu tarafın takibe itiraz etmesi sonucunda alacaklı taraf temel borç ilişkisine dayanan itirazın iptali davası açabilecektir. Bu dava sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanabileceği gibi somut olayın özelliklerine göre alacak davası şeklinde de açılabilecektir. Zamanaşımına uğramış kambiyo senedi Yargıtay’ın içtihatlarına göre de yazılı delil başlangıcı kabul edilmektedir. Bu sebeple açılan itirazın iptali davasında tanık dair yasal her türlü delil hükme esas alınabilecektir.

Zamanaşımı hukukumuza göre bir def’idir. Bunun anlamı dava sırasında zamanaşımı def’inde bulunacak taraf açık bir şekilde bu def’iyi öne sürmezse mahkeme tarafından bu durum kendiliğinden incelenemeyecektir. Zamanaşımı def’i ilk itiraz olmaması sebebiyle de bu def’i dilekçeler aşamasından sonra da ileri sürülebilir. Ancak karşı taraf savunmanın genişletilmesi itirazında bulunarak bu durumu bertaraf edebilecektir.

Zamanaşımına uğramış kambiyo senetlerinin tahsili süreci hem teknik hem de uygulama olarak alışılmışın biraz dışında olduğundan uzman kişilerden hukuki yardım almakta fayda vardır.